18 Nisan 2010 Pazar

Siz aşk nedir bilmezsiniz





















Siz aşk nedir bilmezsiniz dedi Bukowski


Ben elli bir yaşındayım bir bakın bana


Genç bir güzele aşığım


Kötü saplandım bu işe ama O'nun da hali kötü


Fakat olacaksa böyle olsun


Kanlarına giriyorum onların ve kurtulamıyorlar benden


Herşeyi deniyorlar kaçmak için


Ama sonunda hep geri dönüyorlar


Hepsi geri dönmüştür bana


Ama gördüğüm bir tanesi dışında


Ağlamıştım ardından


Ama kolay ağlardım o zamanlar


Çocuklar sert içkileri yaklaştırmayın yanıma


Acımasız oluyorum o zaman


Burada oturuyor bütün gece


Bira içebilirim siz hippilerle birlikte


Bu biradan on beş litre içerim ve


Bana mısın demem, su gibi gelir bana


Ama bir defa koklatın sert içkileri


Pencereden dışarı atmaya başlarım insanları


Kim olursa olsun fırlatırım dışarı


Bunu yaptım daha önce


Ama siz aşk nedir bilmezsiniz


Bilmezsiniz çünkü hiç aşık olmamışsınızdır


İşte iş bu kadar basit


Genç bir fıstık buldum şimdi, öyle güzel ki..


Bukowski diyor bana, Bukowski diyor o minicik sesiyle


Bense ne var diyorum


Ama aşk nedir bilmezsiniz siz


Size ne olduğunu anlatıyorum ama dinlemiyorsunuz


Aşk buraya kadar gelip kıçınızı dürtse


Bu odada içinizden birinin ruhu duymaz


Şiir okuma toplantılarının boktan bişey olduğunu düşünürdüm


Bana bak ben elli bir yaşındayım ve çok dolaştım


Boktan diyorsam öyledir


Ama sonra dedim ki kendime Bukowski


Aç kalmak daha boktan


Sonuçta işte buradasın ve hiçbirşey olması gerektiği gibi değil


O adam neydi adı Galway Kimel


Bir dergide resmini gördüm


Yakışıklı bir suratı var ama öğretmen


Tanrım düşünebiliyor musunuz


Eyvah sizler de öğretmensiniz


Size de küfrediyor oluyorum o zaman


Hayır o adamın adını hiç duymadım


Ne de ötekinin, hepsi birer asalak


Belki egom yüzünden artık çok fazla okumuyorum


Ama, şu ünlerini beş altı kitap üstüne


Kuran insanlar var ya,


Hepsi birer asalak


Bukowski diyor bana bu kız


Niçin klasik müzik dinliyorsun bütün gün


Sizi şaşırttım değil mi


Benim gibi kaba ayyaş birisinin


Klasik müzik dinleyeceğini düşünmezdiniz


Brahms, Rachmaninoff, Bartok, Tdeman


Kahretsin burada yazamıyorum


Çok fazla sessiz, çok sayıda ağaç var burada


Şehirleri severim, en uygun yerler benim için


Her sabah koyarım klasik müziğimi


Ve oturup yazı makinemin başına


Bir puro içerim bakın işte böyle


Ve Bukowski derim sen şanslı bir adamsın


Bukowski bu belaların hepsini atlattın


Ve sen şanslı bir adamsın


Ve mavi duman yayılır masamın üstüne


Ve pencereden dışarı Delengpre Caddesi'ne bakarım


Ve derin nefes alır ve yazmaya başlarım


Bukowski işte yaşam budur derim kendi kendime


Yoksul olmak iyidir, basur olmak iyidir, aşık olmak iyidir


Ama siz nasıl birşey olduğunu bilmezsiniz


Sevgilimi görseydiniz ne dediğimi anlardınız


Buraya gelince baştan çıkacağımı düşündüm


Tam böyle olacağını bildi, böyle olacağını bana söylemişti


Allah kahretsin ben elli bir yaşındayım o ise yirmi beşinde


Birbirimize aşığız ve o beni kıskanıyor, Tanrım bu güzel birşey


Buraya gelip baştan çıkarsam, gözlerimi oyacağını söylemişti


Alın işte aşk sizlere


İçinizden hangisi bilir böyle birşeyi


Sizlere birşey söylemeliyim


Öyle adamlarla tanıştım ki hapishanede


Üniversitelere ve şair toplantılarına giden


İnsanlardan çok daha fazla yol-yordam bilen insanlardı


Kan emicidirler onlar, bütün görmek istedikleri


Şairin çorapları kirli midir acaba ya da koltukaltları kokuyo mudur


Ama sizden şunu hatırlamanızı istiyorum


Bu odada yalnız bir tane şair var bu gece


BELKİ DE BU ÜLKEDE YALNIZ BİR TANE ŞAİR VAR BU GECE


O DA BENİM


İçinizden kim biliyor yaşamı, içinizden kim biliyor herhangi birşeyi


Hangi biriniz hayatında işinden kovuldu?


Ya da sevgilisine dayak attı ya da sevgilisinden dayak yedi


Beş defa kovuldum ben Senis and Rocbuck'tan


Kovmuşlar, tekrar kovmuşlardı beni


Otuzbeş yaşındayken tezgahtarlık yapıyordum onlara


Sonra kurabiye çalarken yakalandım


Ben nasıl olduğunu bilirim çünkü ONLARDAN GELİYORUM


Elli bir yaşındayım ve aşığım


Şu gencecik güzel şey diyor ki bana: Bukowski


Ve ne var diyorum, O ise


Sen pisliğin tekisin diyor bana


Ve bebeğim beni anlıyorsun diyorum


Bu dünyadaki tek güzel şey O


Kadın ya da erkek bu tür hareketine katlanacağım tek kimse


Ama siz aşk nedir bilmezsiniz


Hepsi geri döner bana sonunda, her biri geri döner


Yalnız o sözünü ettiğim bir tanesi,


Hani o sözünü ettiğim bir tanesi


Yedi yıl birlikte yaşamıştık, çok içerdik


Bir avuç memur görüyorum ben bu odada


Şair filan yok aranızda, hiç şaşırmadım bu işe


Şiir yazmak için aşık olmak gerekirdi


Ve siz aşık olmak nedir bilmiyorsunuz ki


Sizin derdiniz bu!


Şu ağır içkiden verin biraz bana


Tamam buz istemem güzel


Güzel işte çok güzel böyle


Haydi bakalım gösteriye başlayalım


Ne dediğimi hatırlıyorum


Ama bir tek atacağım yalnızca


Ne de güzel tadı var şu meretin


Haydi uzatmadan bitirelim bu işi


Yalnız bundan sonra kimse durmasın


Açık pencerenin yanında






Charles Bukowski



1 yorum:

TuTy dedi ki...

Adamım kaçabildiğim kadar kaçağım, döneceğimi bile bile.....siktir ya!ne boktan!